Uyanmak istemediğim bir düşle,
Hiç uykuya dalmak istemediğim bir gerçekliğin ortasında,
Tutkuyu yaşadım ben !
İlkti…
“Onca yaşanmışlığın üzerine… Güzeldi!”
Kahve de koydum. Gelmen lazım artık. Gel yani.
Sıkıldım beklemekten.
Sevdiğim şarkıları sevemiyorum bence gelmelisin artık.
Absürd noktalar bile oyalamıyor beni hayatta.
Gel gel gel.
Böyle bahaneler sıralayıp sonra gel demek güzel oluyor.
Ne olursa olsun bir gün kapına geldiğimde,
benimle sonsuza gideceğine söz ver.
Bu fotoğraftaki insanlardan daha huzurlu olacağımıza söz ver.
Duygularımı yerli yersiz kontrol etmemden ötürü böyle.
Ya da bilmiyorum. Sakinim, mutluyum.
Gereksiz yere.
Yalnız değilim.
Şu an bir çok insanın benim için düşündüğünü,
benden umutlu olduklarını biliyorum.
Teşekkürler hepinize.
Sevmeyi bildiğiniz için, düşünüdüğünüz için.
Sen ki; yahu çok güzelsin.
Nasıl izah etmeli bunu anlaşılır bir dille. Mesela gözlerinde bir şey var açıklayamıyorum onu.
Sanki aynı kareye sığdırılmış topyekûn, yeryüzü ve gökyüzü!
Sen bir adım dahi ötemde olsan, bu yörüngesini şaşmış dünyanın bir ucu sen diğer ucu ise benim gibi hissediyorum. Bir adım mesafen dünyalara bedelken o kadar ırak ki olduğun yer, adını söylemeye varmıyor dilim.
Şimdilerde tek arzum;
-Kilometrelerce uzakta da olsan, seninle uyuyabilir miyim?
Dünyanın bütün bu kalabalığında, aslında yalnızca iki kişisindir hani bazen.
Sen ve ben gibi... Evet işte.
Sen ve ben, bir bağlacın yardımıyla beraberiz şimdi.