GECE VE GÜNDÜZÜMSÜN!!!
Gece ve gündüzümsün
Her an yanımdasın
Belki bedenen değil ama
Ruhen hep yanımdasın
Sensizliği hazmedemiyor bu ruhum
Sen olmadan mutlu olamıyor
O kadar çok şey paylaştık ki seninle
Alışkanlık yaptığını daha yeni anlıyorum
Ben seni hiç paylaşamadım ama
Sensizliği hep paylaştım
Diyordum ya hep sana
Beni ben yapan, o sensizliğin kendisiydi
Şimdi o da yok
Ruhum, çöpe atılmış boş bir kutu gibi
Sen beni hiçbir zaman görmedin, fark etmedin
Ve sevmedin…
Bilmiyorum, belki de sevmek istemedin
Ama ben seni çok sevdim
İşte bunu hiç bilemedin
Seni hep sensiz sevdim
Sen yine bilemedin
Yoktun çünkü yanımda
Şimdi kalbim kırık cam parçacıkları gibi
Tamiri imkansız bir kırgınlık var
İçimde sana karşı.
Sana kızmıyorum, buna hakkım yok.
Alışkanlıktan kurtulmalıyım, biliyorum
Şu an saat 19:15 ve saatin tıkırtıları kulağımda ve
Dışarıda yağmur başladı
Ve yine sensizliği getirdi bana
O an içten içe ağlama isteği kapladı içimi
Ama hayır, ağlamayacağım…
Sadece, kendime kızdığım için
Ve bunu kabullenemediğim için
O yağmur damlacıkları
Yanağımda süzülmeye başladı
Yavaş, yavaş…
Kendimi ne kadar zorlasam da
Olmuyor, olmuyor ve olmuyor işte
Kafamda yüzlerce soru işareti
Çıkmaz sokak gibi en başa getiriyor beni
Neden seni unutamıyorum neden?
Hal bu ki bu sevgi karşılıksız
Zaten asıl sevgi böyle olmalıdır
Karşılıksız, hiçbir beklenti olmadan
Ama bu kadarı beni tatmin etmiyor işte
Hani senden bir sevgi dilimi alabilsem
O zaman zaten bir beklentim olmaz
Çünkü o andan itibaren sadece sensizliği değil
Senide elde etmiş oluyorum…
HASRET!!!
Hasret kapladı ruhumu
Ardından umutsuzluk ve acı
Yokluğun karanlığa gömdü
Sisli gecenin sessizliğinde sevgimizi
Öldürüyor beni bu sensizlik
Akıtılan tüm yaşlar
Yerini kurak bir mevsime bıraktı
Tıpkı senin bırakıp gitmen gibi
Gözyaşlarım olan seni kaybetmemek uğruna
Kirpiklerim sakladı anılarımızı
Çok sarf etmeme rağmen olmadı
Hak edilmeyen bu yaşları kirpiklerim boşluğa bıraktı
Hal bu ki kalbime hapsetmiştim seni
Bizi öldürmeyelim diye
Tüm çabalar boşa çıktı
Ve ayrılığın ilk darbesi senden geldi
Ölümün içine kendin attın sevdiğini
Beni orada öylece bırakıp
Karanlığa mahkûm etmen
Suç değil miydi sence de?
Yapayalnız sensizliğe alışmak
Sandığın gibi kolay olmadı
Ama bu yalnızlığımı yağmurlar paylaştı
Ölümden onlar çekip aldı
Acı içinde kıvranan bu sevdiğini
Ve unutturdu yokluğunu
Baştan beri hata olan bu imkânsız aşk
Yitip gitmişti artık senin duygusuzluğundan
Senin için söyleyeceğim tek söz
Bensiz hayatında mutluluklar dilerim
Hoşça kal…
HAYALLERDE DOLANAN SEVGİLİ!!!
Hayallerle bürünmüş bir dünyada gibiyim
Gerçek hayata geçmekte zorlanıyorum
Neden, biliyor musun?
Çünkü seni düşünmek
Çünkü seni yanımda hissetmek
Çünkü senin beni sevdiğini bilmek
Bana huzur veriyor, bu hayal dünyamda…
Yaşamdan kopmuş bir halde, savrulup duruyorum
Oradan oraya, senin yokluğunda…
Platonik duygular dolup taşmış yaşamıma
Sanırım daha da dolacak, eminim!
Kaderimde hep platonik duygulara yer verilmiş gibi
Hep kendi içimde, hayallerle de olsa,
Sevildiğimi hissediyor, bunun farkına varıyorum
Olsun, bunu düşünmek bile hoş duygular yaşatıyor bana
Çünkü senin yanında hissettiriyor,
Bedenimi ve ruhumu…
Seninle hiç konuşmadık fakat gözlerimiz hiç susmadı
Adeta birbirlerini çekiyor gibiydiler
Gözlerimi gözlerinden alamıyordum
Onlara baktıkça eriyip gidiyordu bedenim
Hep arkadaşlarım toplardı, bu dağınık halimi
Hep uyarırlardı: ‘’ BU SANA GÖRE DEĞİL ‘’ sözleriyle
Haklı mı çıktılar dersin?
Bence haklıydılar…
Boşu boşuna dört yıllık bir sevgi selini yığdım önüne
Meğer başından beri biliyordun, seni sevdiğimi
Hıhh... İnan iyi oyuncusun
İnanır mısın, hiç hissettirmedin sevdiğini
Aksine bazen, bu oyunun içinde başrol gibi hissettirdin beni
O bakışlarınla... O duruşlarınla...
Demek benimle oyun oynuyordun
NEDEN?
…
Bana bunu neden yaptın?
Seni bu kadar sevdiğimi madem biliyordun,
Beni neden üzdün?
Neden ağlattın?
Gerçi sen beni hiç ağlarken görmedin ki!
Görmeni de istemem zaten
Hangi kız ister ki, sevdiğinin onu o halde görmesini?
Kırgınım… Sadece kırgınım
Senden nefret edemem ki ben
Tüm sevgi selimi serdim önüne, karşılık bulamadıysam da
Bunca sevgi duyduğum senden,
Nasıl nefret etmemi beklersin ki!
Yalnız tüm sevgime rağmen,
Tamir olamayacak kadar yıpranmış bu kalp, sana kırgın
Çükü sevdiğimi duyar duymaz beni buldun ve
Değersiz bulduğun bu sevgime karşılık,
Döktün, içinde biriktirdiklerini
Beni sevmediğini söyledin
Beni asıl üzen buydu işte
Hiç mi düşünmedin bunu?
Bu sözünü bir kere değil, birkaç kez okudum
Acaba ben mi yanlış okuyorum düşüncesi ile…
Hayır, doğruydu. Beni sevmediğin yazıyordu ekranda
Tamam, hadi beni sevmedin. Peki ya neden?
Neden, bana o acı verecek sözlerle açıkladın bu duygunu?
Neden, beni kıskandırmaya çalıştın, ki bunu iyi başardın…
Dediğim gibi iyi oyuncusun. TEBRİKLER…
Tüm bunları yaparken
Kendini öyle çok kaptırmışsın ki bu oyuna,
Benim sevgimi, benim duygularımı, hislerimi hiçe saydın!!!
Unuttun sana karşı beslemiş olduğum sevgi selini
Ama ben, yüreğimi seninle doldurduğumu unutmadım.
…
BEN SENİ ÇOK SEVDİM
KAYIPLAR!!!
Bu gece, ölüm kokusu var üstümde
Yavaş yavaş örtüyor üstümü
Soğuk bir nefesle…
Yorgun düşen bedenim
Çaresiz çırpınışlar içersinde
Uyuştu tüm bedenim
Canımı acıtıyor artık,
Bu işlevsiz kalbim.
Düşünemiyor artık beynim
Paramparça oldu, tüm iliklerim
Haykırıyor sensizliğe,
Yalnız gecelerim…
Nedir bu kalbime saplanan,
Damarlarımla boğuşan,
Bana ölümü anlatan?
Gizli köşelerde, yalnızlığıma akıttığım
Yanaklarımdan süzülen sıcak gözyaşlarım
Soğuk mevsiminde!
İki nefeslik ölüm yolculuğumda
Buz kesmiş; kene misali yanaklarımda…
Geride bıraktığım tek şey olan, gölgeme
Kaybettiğim mutluluğumu bırakıp
Koşuyorum, soğuk bir hayata…
Son kes hissettiğim ruhumu
Bırakıp gidiyorum,
Yepyeni hayatıma! …
Artık göremiyorum kendimi
Düşünemiyor, hissedemiyorum
Tüm bu gelişmeleri…
Önce hislerimi çaldı benden
Sonra da; ağlamayı hak etmeyen,
Siyahî gözlerimi…
Şimdi, ruhumu da kaybettim.
Tüm benliğimi alıp gitti azrailim…
Kaybettim kendimi! …
Korkma, bu tatlı bir yolculuk!
Yaşamın vermediği
Damarlarımın hiç tatmadığı
O kadife güzelliği,
Şimdi ölüm sunuyor bana!
Ruhumun karşılığında…
Tükenmekte olan, son nefesim
Bırakın can çekişsin bedenim
O artık hazır, bırakın tatsın ölümü
Geçmişteki, mutsuz yaşantım…
O sadece gitmek istiyor
Daha fazla solunum istemiyor
Çünkü sevgiden yoksun bu yaşam
Onu öldürmeden boğuyor…
Ruhum belirsizlikler içinde uçuyor,
Ve acı çekiyor…
Artık tüm çabalar boşta
Gidiyorum ameliyathanenin loş ışığında
Yanıyor, boş gözkapaklarım,
Buz gibi bir acıyla…
Damarlarımdaki siyah kan
Kaskatı kesildi,
Tıpkı bedenim gibi.
Bana kalan tek şey
Ruhsuz, soğuk bir yaşam!
Ve cansız bir beden...
GİZEMLİ DEĞİŞİM!!!
"Bu gece ağlıyorum
Sensizliğin hatırına
Suçum neydi de
Bu acıları çektim
Hatamı bilsem
Bunu anlayabilsem
Belki bir seçenek
Bulabilirim düşüncesi
Yer edindi beynimde
Tüm bu düşünceler
Dört gün dört gecedir
Uyutmadı beni
Ve bitkinlik başladı
Ruhumda ve bedenimde
Dayanamadı haykırdı
Yalnızlık çevremi sardı
Şömine başında
İçi dolu bir kadeh
Avucumda yer edindi
Teybin sesini açtım
Ritme kendimi kaptırdım
İşte o gece yalnız değildim
Çünkü Brian Adams vardı
Bana ‘ Love’ şarkısını söyledi
Sabaha kadar elimizde kadeh
Şömine başında keyif yaptık
O tatlı ses o sözler
Beni kendisine bağladı
İşte o an sen öldün
İçimde öldürdüm ve gömdüm
Senin hatıranı" diye haykıran kız
Hayatını o şarkıya borçlu
Ona hayatı sevdiren şarkı ‘ Love ‘
O gizemli kızın
Değişmesine yardımcı oldu
Artık yeni hayatında
Yeni yaşam tarzı edindi
Duyguları ve gözlerindeki bakışları
Başkasına bağladı onu
Yeniden aşkın tadına baktı
Ama bu sefer ki! …
Gerçeğin kendisiydi…
ÇOKTAN UNUTTUM SENİ!!!
Ağlıyorum…
Gözyaşlarım dökülüyor
Gönlüme
Sessiz hıçkırıklar arasında
Boğulan ruhum, artık
Bedenimi terk ediyor
Bıktım artık, senin gözlerinden
Sıkıldım, o alaycı bakışlarından
Benim ruhumu kirleten o yüzünden
Çık git artık…
Beni rahat bırak
Bırak ki, ruhum ve yüreğim dinlensin
Unutma ki, bu benim hayatım
Benden uzak dur; her zaman ki gibi
Kendi hayatını yaşa
Biliyorum…
Sen her ne kadar beni fark etmesen de
Seni hep sevdim; söyleyemesem de
Biliyor musun
Bu davranışlarından bana, hiç bilmediğim yönümü gösterdin.
Ben sevilmeye değer biriymişim, sen kıymetimi bilemesen de
Sende haklısın…
Hiçbir zaman benim olmayan, ama
İçimde sakladığım o ruhunu bıraktım.
İçin rahat olsun,
Karşında eski ben yokum, çünkü
Çoktan unuttum seni.
ÇARESİZLİK!!!
Ayrılık rüzgârları esiyordu
Hissediyordum bu serinliği
Tam seni bulmuşken
Bu rüzgâr çıktı karşıma
Tüm acıları üzerime serpiştirip
Seni alıp geçti yanımdan
Yapa yalnız, en önemlisi de
Sensiz kaldım, o karanlık sokakta
Acıların vermiş olduğu etkiyle
Gözyaşlarına boğuldum
Kurtarıcım yoktu yanımda
Orda öylece boğulmaktaydım
Daha fazla dayanamadı...
Bu acılardan kurtulamayıp, yoruldu bünyem
Artık gidiyordum, derinliğe doğru
Sanki birisi beni çekiyordu
İstemiyordum, debeleniyordum... Olmadı
Kendimi dibe batmış, karanlıkta buldum
Buna rağmen, tüm yalnızlığımda bile
Kendimi bulamadım…
Rüzgârın seni yanımdan aldığı günden beri
O yaşlar arkasında kaldım, sensiz ve bensiz
Ve bir daha çıkamadım...
ELVEDA!!!
Karanlıklar içinde geçirdiğim beş yıl
Şimdi aydınlığa çıkardı tüm yollarımı
Hep sensizliğin acısını tadarken
Güneş bir kez daha doğdu ruhuma
Siyaha bürünmüş o ruhumu temizleyerek
Gülücükler krizine boğdu beni
Unutturdu ayrılığın bana verdiklerini
O yaşlardan, hasret ve çaresizlikten kurtulduğum an
Acı çekmeni istedim tüm benliğimle
Anca böyle anlayabilirdin terk edilme duygusunu
Ve sevgisizliğin anlamını…
Sen gittiğinde hiç iyi değildim
Son anda ölümden döndüm
O an sen değil de,
Yağmur damlacıkları bulundu yanımda
‘Gizemli damlacıkların mucizesi’ diye nitelendirdiğim
O yağmur damlacıklarını şimdi sana yolluyorum.
İhtiyacın olabilir, yalnızlığını paylaşman için…
Senin kadar insafsız olamıyorum
Benim kadar acı çekmene dayanamam çünkü
Bilmiyorum, belki de hala seviyorum
Hak etmediğini bilsem de, seviyorum işte,
Elimde değil…
Ama bu senden nefret etmemi engelliyemiyor
Evet, nefret… Nefret duygusu bürüdü tüm benliğimi
Ardından intikam arzusuyla doldum
Karanlığa bırakıp gittiğin o günden beri düşünüyorum
Ne yapmalıyım? Bu çıkmazdan nasıl kurtulabilirim?
Sana olan nefretimi nasıl sindirebilirim diye…
İşte o an anlamıştım,
İçimde bir yerlerde nefretin oluştuğunu
Ve önlemini alamadan,
Bir ‘ur’ gibi büyüdü içimde
Kabullenmek zorundaydım…
Senden nefret ediyordum, nefret ediyordum işte
…
Şimdi hepsini boşaltmam ve rahatlamam için
Ve seni unutabilmem için,
Tüm bunları yapmak zorundayım
Yoksa kurtulamam senin aşkından
Tutuklu kaldığım o kalbinden
Beni affet aşkım
Artık vazgeçemem, çok geç
Elveda! …
ÖLÜME GİDEN YOL!!!
Yalnızlığımı seninle paylaştım
Tüm sevgimi sana adadım
Çırpındıkça bu yürek
Yaşlar arasında kaldım
O gün anlamıştım, bana eskisi gibi bakmadığını
Bakışlarında adeta nefret duygusu vardı
Gözlerindeki ışık yerini,
Puslu gecelerin en koyu karanlıklarına bırakmıştı
Ayrılık anı yaklaştıkça bitiyordum
Çünkü seni kaybediyordum
Kurudu verdiğin çiçekler gibi gözyaşlarım
Ardında kırık bir kalp…
Ve işte beklediğim oldu
Ayrıldık, beni öylece bıraktın
Şimdi gözlerim yaşlarla doldu
Beni bilerek ölüme attın
Ölümüne seviyorduk hani?
Peki değişen neydi?
Neydi ayıran bizi?
Yeminliydik sevda yolunda hani?
Yalnızlıklar ölüme sürükler ya insanı
Şimdi ölüm kadar soğuk yalnızlık
Geceler sensizliğin hesabını benden soruyor
Ölümsüz bir aşkın sonu sence böyle mi olmalı?
Sonbahara benzetiyorum kendimi
Yüreğim şimdi yaprak dökümünde
Sensiz geçen her günüm
Ölümün loş karanlığına sürüklüyor bedenimi
KALBİMDEKİ ÜRPERİŞ!!!
kalbimdeki ürperiş kurşun gibi çöktü gönlüme
kalbimdeki ürperiş senin eserin
kalbimdeki ürperiş savurdu beni yerden yere
korkutuyor beni kalbimdeki ürperiş
kalbimdeki ürperiş kanadı kırık bir kuş gibi çaresiz
kalbimdeki ürperiş içindeki sen gibi sessiz
kalbimdeki ürperiş bir yangından orta kalmış, kimsesiz
karanlık sokaklarda yanlızlığa mahkum etmişti beni
kalbimdeki ürperiş
VASİYET!!!
Gözlerim seni arıyor
Kalbim seni hisediyor
Sense benden kaçıyor
Bu beyin bunu anlamıyor
Söyle bana,neler oluyor???
Bu kalp seni hissediyor...
Her geçen gün sevgim büyüyor
Lakin bir yanım seni itiyor
Olmaz diyor,unut diyor
Yeni aşklara yelken aç diyor
Ama olmuyor...
Bu kalp seni unutamıyor,
Bu beden seni hissetmek istiyor,
Bu ruh seni yaşamak istiyor...
....
....
Şimdi git,
Unut git,
Bırak git,
Beni nefretinle it...
Vasiyetim der ki;
Son bir kez elimi tut
Ve öyle git!!!
KAYBETTİM SENİ!!!
Artık bıktım
Senin için gözyaşı dökmekten
Bıktım
Uyku nedir unuttum
Bırakmıyor uykusuzluk elimi
Uykusuzluk nasıl bırakmıyorsa
Yalnızlıkta bırakmıyor elimi
Sen gittiğin günden beri
Tutmuyor geceleri uyku beni
Yalnızım, çok yalnızım
Sebebi sensiz bu yalnızlığımın
Anlayamıyorum seni
Bilemedim ki hiç ne istediğini
Ah bir konuşsan
Söylesen bu acı ayrılığın
Anlamsız sebebini
Haydi konuş! Susma..
Kaçmakla bitmez
Gözlerle anlatmak yetmez
Bu sessizlik acımı dindirmez
Beni sevdiğini söyleyen o dudaklar
Şimdi hiç konuşmuyor
Lütfen bir şey söyle
Rüyada gibiydim hep seninle
Ne olurdu bu rüya bitmese
Şimdi bir ışık bekliyorum
Önümü göremiyorum
Bir ışık gönder bana
Sensiz geçen günlerim boş
Kalbimin içi bomboş
Olmuyor sensiz olmuyor
Bu kalp sensiz çarpmıyor
Ayrılsak bile ruhun yanımda
Bedenin yanımda
Ama sesin uzaklarda
Ne olur sesini geri ver bana
Senin bir eksiğin bile acı veriyor bana
Gücüm yok artık
Nefes almak bile yasak bana
Kalmadı senden sonra hayatın anlamı
Ölüme sürüklüyor beni bu acı
Hiç istememiştim kaybetmeyi seni
Ama şimdi biliyorum ki
Kaybettim artık seni!!..